İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’yı desteklemek için birleşmesi gerektiğini söyledi.
Meloni, 15-16 Aralık tarihlerinde Brüksel’de yapılacak AB Liderler Zirvesi öncesinde, İtalya parlamentosunun alt kanadı olan Temsilciler Meclisi’nde, zirve gündeminde yer alacak konulara ilişkin hükümetinin tutum ve görüşlerini aktardı.
Konuşmasına Ukrayna’daki savaşla başlayan Meloni, “Tarih bize barış ve özgürlüğün olmadığı yerde kalkınma ve refahın olmadığını öğretti. Bu nedenle AB’nin Ukrayna’ya destek için birlik olmaya devam etmesi gerektiğine inanıyoruz. Rus saldırganlığının yüzü bu konudaki görüşümüz değişmedi.” söz konusu.
Başbakan Meloni, İtalya’nın hem AB’nin hem de Atlantik İttifakı’nın (NATO) kurucu üyesi olarak üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini doğrulayarak, İtalyan hükümetinin Kiev’e tam takviyesini teyit etti.
Ukrayna’daki çatışmanın herkesi ilgilendirdiğine işaret eden Meloni, “Ukrayna’da ateşkes için alan şimdilik sınırlı görünüyor ancak İtalya bu yöndeki çabaları destekleyecektir. İtalya, AB’nin bu konuda daha sert tavır alması gerektiğini düşünüyor.” dedi.
Başbakan Meloni, savaş nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların kendi üretimlerini de etkilediğini ancak Rusya üzerinde etkili olduklarını ve etkilerini takip edeceklerini belirtti.
Meloni elektrik maliyetleri konusunda AB’yi eleştiriyor
İtalya’nın AB’de öncü rol oynaması gerektiğini ifade eden Başbakan, “Amacımız, İtalya’da daha fazla Avrupa yerine, büyük ve kurucu bir ülkeye yakışır şekilde Avrupa’da daha fazla İtalya bulmaktır.” yorumunu yaptı.
Meloni, elektrik maliyetlerinin yüksek olması konusunun da Avrupa Konseyi’nin gündemine alınacağını belirterek, “Avrupa Konseyi, enerji maliyetlerinin etkisini bir kez daha tartışacak. Hedef, enerji güvenliğine giden bir yol ve İtalya, bu konuda bir adım önde. Aylardır dinamik tavan fiyatları ön planda. Şimdiye kadar, AB Komisyonu’nun buna yanıtı tatmin edici olmadı ve uygulanabilir değildi.” sözlerini kullandı.
İtalya Başbakanı, ülkesinin coğrafi konumu nedeniyle Akdeniz ile Avrupa arasında doğal bir köprü konumunda olduğuna da dikkat çekti.
“Batı Balkanlar’ın istikrarı bir önceliktir”
Geçen hafta Tiran’da Balkan ülkeleriyle gerçekleştirilen AB-Batı Balkanlar Zirvesi sayesinde AB’nin bu bölgede daha görünür hale geldiğine işaret eden Meloni, “Batı Balkanlar’ın istikrara kavuşması ve Avrupa’nın genişlemesi bir tema. Bu bölgenin istikrarı, İtalya ve AB’nin güvenliği bir önceliktir.” söz konusu.
Bosna Hersek’te adaylık şartlarının tanınmasının tüm bölge için bir işaret olduğunu ifade eden Meloni, “Hükümet Kosova’daki gerilimi endişeyle takip ediyor. Oradaki İtalyan birliklerimizle barışı koruma arzumuzu teyit ettik. tüm tarafları provokasyonlardan uzak durmaya davet ediyoruz.” değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Meloni de ABD’nin gündemindeki “enflasyonu düşürme yasası”nın endişe yarattığını vurguladı.
Başbakan Meloni, konuşmasında İran’daki gösterilere atıfta bulunarak, “İran makamlarının kadınlara ve barışçıl gösterilere yönelik güç kullanması haksız ve kabul edilemez.” dedi.
“İtalya göçmenler için Avrupa’ya açılan kapı olamaz”
Düzensiz göç konusuna da değinen Giorgia Meloni, “AB’nin güney sınırları, doğu uçlarından daha az değerli değil. Orta Akdeniz’deki göç rotası, AB Komisyonu’nun bir belgesinde öncelikli olarak yer aldı. İtalya, uluslararası hukuka ve göçe saygı, yapısalcılık olgusunu ele alma ihtiyacını kararlı bir şekilde dile getirmemiş olsaydı, bunlar olmayacaktı.” yorumunu yaptı.
Akdeniz’deki insan kaçakçılığı karşısında en büyük yükü İtalya’nın taşıdığını belirten Meloni, Avrupa’da yeniden yerleşim tartışmalarında AB’nin dış uçlarının ortak savunmasının nasıl olacağı konusuna geçilmesi gerektiğini kaydetti.
Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Başbakan Meloni, bu yıl 94 bin kişinin deniz yoluyla İtalya’ya geldiğini, iskan programıyla bugüne kadar Fransa’nın 38, Almanya’nın ise 57 kişiyi aldığını hatırlattı. Melony dedi ki:
“Korkarım sorunun çözümü bu değil. Karşılığında Fransa ve Almanya ne yaptı? İtalya’nın göçmenler için Avrupa’daki tek iniş noktası olması karşılığında. İtalya’nın Avrupa’da kimsenin yapmadığını yapmak zorunda olduğu görüşüne katılmıyorum. Avrupa’da hak ve yükümlülüklerin herkes için bire bir olması gerektiğine inanıyorum.”
